AKP’nin kurucularından olan Bülent Arınç’ın yeğeni Ezgi Akgün Biber, temmuz ayında Demokrat Parti’ye katıldığını duyurmuştu. Biber ile siyasete girme sürecini, Bülent Arınç’ın bu duruma nasıl tepki verdiğini ve neden Demokrat Parti’yi tercih ettiğini konuştuk.
RABİA AZRA SÖZCÜ
-AKP’nin kurucularından olan Bülent Arınç’ın yeğeni olarak Millet ittifakı sıralarında yer aldınız. “Duyulmak istenenleri değil de, gerçekleri özgürce konuşabileceğim Demokrat Parti’ye katıldım. Yeter!” ifadenizde dikkat çekenler arasındaydı. Neden Demokrat Parti?
Türk siyasetinde özellikle AKP ile hayatımıza girmiş bir durum var. AK Parti içerisinde ben bir çok milletvekili tanıyorum. Dost meclisinde oturulduğunda gidişattan memnun olmayan birçok kişi var ama bunları sesli şekilde kamuoyuna söyleyemiyorlar. AKP ve MHP içerisinde böyle. Milletvekilimiz Cemal Enginyurt MHP’de iken kamuoyuna sesli şekilde düşüncelerini iletti ancak ona “Partimize zarar veriyorsun” denildi ve kendisi şu an partimizde daha özgürce konuşabiliyor. Toplumun kanayan yarası olan sorunları birçok insan partisi nedeniyle dile getiremiyor. Ben bu sorunları Demokrat Parti mensubu iken kamera karşısında dile getirebilirim. Ben bugün AK Parti’de siyaset yapmaya başlasam ve örneğin; Kanal İstanbul projesini ülke için faydalı bulmasam, buna rağmen destekleyen tweetler atmak zorunda kalacağım. Böyle bir şey olmaz.
-Dayınız Bülent Arınç, siyasette oldukça deneyimli. Tavsiyelerinden ve deneyimlerinden faydalandınız mı? Demokrat Parti’ye katılmanızı nasıl karşıladı?
-Geçmişte yalnızca Demokrat Parti değil, Millet İttifakı içerisinde yer alan diğer partilerden de teklif aldım ve görüştüm. Bülent amcaya o zamanlar soruyordum ancak kendisi bana “Sular çok bulanık. Şimdi siyasete girmek riskli. Biraz bekle” diyordu. İki kez beni durdurdu. Üçüncüsünde ona sormadım. Siyasete girdiğimi duyurduğumda haberlerde de yer aldı. Diğer gün Bülent amcam beni aradı. “Kızım ne yaptın? Bizi gündem yaptın” dedi. Kendisine “Amca iki kez size sordum beni durdurdunuz. Siz riskli dönemlerde siyaset yaptınız, benim de yapmam gerekiyor” dedim. “İyi yaptın iyi olmuş, Demokrat Parti siyaset okuludur. İyi bir karar almışsın” diyerek beni tebrik etti. İdeolojik olarak farklı noktalardayız ancak birbirimize saygı duyarak sohbet ederiz. Ben siyasi bir aileden geliyorum. Dedem CHP’de belediye başkanlığı yaptı. Babam milliyetçi, annem ise AKP kadın kolları başkanlığı yaptı. İçimizde en fazla deneyimi olan Bülent amcadır. Kendisine çok saygı duyarım. Onunla her konuşmam bir ders niteliğindedir. Daha önce İYİ Parti’de gönüllü olarak çalışmalarda bulundum. Daha sonra e-devletten baktığımda üye olarak gördüm kendimi. Yalnızca gönüllü olarak girmiştim halbuki ancak şu an Demokrat Parti’deyim. Genel Başkanımız Gültekin Uysal siyasi hırs gütmeyen ve çok özgürlükçü bir çizgide yer alan bir kişi”
