Mecliste grubu bulunan partilerin önerisi dışında Cumhurbaşkanı adayı olmak isteyenler halktan 100 bin imza toplamak zorunda. Bu da bir kampanya gerektiriyor. Cumhurbaşkanlığına TBMM dışından 11 isim aday oldu. Buna rağmen 2018’deki coşku ve katılım görülmüyor. İlk 3 günde hala 100 bin imzayı bulan aday çıkmadı.
ERCAN KÜÇÜK
Muharrem İnce, Fatih Erbakan, Sinan Oğan ve Doğu Perinçek’in aralarında olduğu adaylar imza sürecine de bir hayli iddialı girdi. Öyleki özellikle bu 4 isim Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 2. Tura çıkacaklarını belirttiler. Ancak 2018’de henüz ilk günden itibaren yoğun bir katılım ve coşku görünürken bugünlerde adayların büyük iddialarına rağmen imza sürecine katılım sönük gözüküyor.
İmza sürecinin 4. Günü olan bugün hala 100 bin imzaya ulaşabilen aday olmadı. Fatih Erbakan da Cumhur İttifakı’na katılarak adaylıktan çekildi. İmza sürecine olan bu ilgisizliği Araştırmacı-Yazar Dr. Şenol Çarık ile konuştuk. Çarık ilgisizliğin en büyük nedeninin Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı merkezli oluşan bloklaşma olduğuna dikkat çekiyor. Çarık’a göre bir diğer neden de imza sürecinin hafta içi başlamış olması. Sosyal medyadaki etkileşimin aksine parti örgütlerinin zayıf kaldığına da dikkat çeken Çarık şunları söyledi:
ÖRGÜTLÜLÜK SOSYAL MEDYANIN GERİSİNDE KALDI
“2018 seçimleri öncesi oluşan siyasi atmosferle kıyasladığımızda oldukça sönük ve katılımı zayıf bir süreç yaşanıyor. Tabii bunda Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı merkezli oluşan bloklaşmanın büyük önemi var. 2018 seçimlerindeki yerleşik söylem “Demokrasinin gereği olarak ne kadar çok aday olursa katılım o kadar artar. İkinci turda zaten iki aday kalacak. İkinci turda kazanılır” idi. Bugün ise o söylem yerini, “Oyları bölmeyelim, ilk turda Kemal Kılıçdaroğlu kazansın”a bırakmış durumda. Cumhurbaşkanı adaylarının imza toplama sürecinin ilk üç gününde hala 100 bin imzayı hiçbir adayın toplayamamış olmasının birinci etkeninin bu olduğunu düşünüyorum. 2018’de Meral Akşener Cumhurbaşkanı adaylığı için gereken 100 bin imzayı birkaç saat içinde toplamıştı. Ertesi gün Temel Karamolloğlu, daha sonra da Doğu Perinçek toplamıştı imzaları. Burada CHP tabanının büyük desteğini göz ardı edemeyiz. Sırayla imzalar toplanmıştı. Bir tek Adalet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Vecdet Öz toplayamadı gerekli 100 bin imzayı. Hem zaman daralmıştı hem de 2009’da CHP’nin Beylikdüzü Belediye Başkan Adayı olmasına rağmen Vecdet Hoca tabanda yeterince tanınmıyordu.
“Meselenin bir diğer boyutu da imza toplama sürecinde ilk 3 günün hafta içine denk gelmesi. İş günleri insanların bağlı bulundukları seçim kurullarına gidip imza atmaları kolay olmuyor. Hele de büyükşehirlerde yaşıyorsanız. İş yeri ve ikametgahı arasında uzun mesafeler olan milyonlarca insan var. Cumartesi günü özellikle işin rengini belli edecektir diye düşünüyorum.
“Siyasi partilerin örgütlülüğü ve tabanlarının da sosyal medyadaki etkisine oranla daha geride olduğu da görülmüş oldu imza toplama çalışmasında.
İMZALAR E-DEVLET’TEN DE VERİLMELİ
Eleştiriler yapılıyor birçok partiden, içinde bulunduğumuz teknoloji çağında hala seçim kuruluna gidip neden imza atılıyor, bu işlem e-devletten yapılmalı diye. Haklılık payının olduğunu düşünüyorum. Demokrasinin işlerliğinde siyasi erkin süreci kolaylaştırması gerekir.”
İNCE’NİN HEDEFİ CHP LİDERLİĞİ
Çarık, 2018’deki iddialı adaylardan Muharrem İnce’nin bugün hala 100 bin imzayı tamamlayamamış olmasını 2018’deki seçim gecesi attığı ‘Adam kazandı’ mesajına bağlıyor:
“İlk 3 güne baktığımızda Muharrem İnce’nin hedefe en çok yaklaşan aday adayı olduğunu görüyoruz. 80 bine yaklaşmıştı imza sayısı. İnce, tahminimce 25 Mart Cumartesi günü 100 bin sayısını elde edecektir. 2018’de seçim akşamında “Adam kazandı” mesajının da olduğu evre yaşanmamış olsaydı Muharrem İnce’nin işi daha kolay olurdu. Her ne kadar İnce “Parti beni yalnız bıraktı” dese de insanlar hala İnce’nin o akşamki sessizliğini ve tepkisizliğini unutmuş değil. İnce’ye atılan imzaların ağırlıklı olarak; CHP küskünleri, gençler ve Millet İttifakı’nın bileşimine tepki gösteren ulusalcı kitleden geldiğini düşünüyorum.
“İnce de siyaset sahnesindeki gücünü gösteriyor. Partisini kurdu, seçime girme yeterliliğini elde etti. 100 bin imzayı topladı. Artık siyasette önemli bir aktörüm, masaya böyle daha güçlü otururum düşüncesinde. Gün sonunda 100 bin imzadan sonra CHP ile masaya oturup anlaşma ihtimali çok çok yüksek. Aslında bana sorarsanız Muharrem İnce bugünü değil, seçim sonrasını planladı. Esas hedefi yeniden CHP liderliğine aday olmak. Hep birlikte göreceğiz…”
ERBAKAN GÜCÜNÜ SAHADA GÖSTERDİ
Çarık, Fatih Erbakan’ın imza sürecinde sahadaki gücünü Cumhur İttifakı’na gösterdiğini belirtiyor: “Dr. Fatih Erbakan imza toplama sürecinde 3 gün boyunca İnce’nin hemen arkasından gelen isim oldu. 70 bine dayanmıştı ki imzalar, Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katıldığı haberi geldi. Öngörüm şudur ki, özellikle kadın haklarını ilgilendiren yasa ve konularda direten Erbakan, iktidar blokuna gücünü sahada fiili olarak gösterdi.
“Önceki seçimlere göre anketlerde oy oranları daha düşük görülen Cumhur İttifakının, Hüda Par’ın 0,3-0.4 oranındaki oyuna bile ihtiyaç duyuyorken, Yeniden Refah’ı da ittifaka dahil etmemesi düşünülemezdi. Erbakan’ın masada kendi partisinin 20-25 arasındaki bir milletvekili adayının da ittifak listelerinden gösterilmesini kabul ettirdiği belirtiliyor. Hüda Par ve Yeniden Refah Partisi’nin de katılımıyla Cumhur İttifakı milliyetçi-muhafazakar temele daha fazla oturmasını da beraberinde getirmektedir.
“Öne çıkan üçüncü aday adayı ise Dr. Sinan Oğan Türkçü-milliyetçi kesimin entelektüel isimlerinden. MHP’den Iğdır Milletvekilliği de yaptı. Parti içi muhalefette öne çıkan genç isimlerdendi. Meral Akşener, Ramiz Ongun, Ümit Özdağ, Koray Aydın’dan sonra onun adı geliyordu. Ancak, Oğan diğerlerinin aksine partiden ayrılmamış, içeride kalıp mücadeleyi sürdürme yolunu seçmişti. Ancak Nisan 2017 referandumunda “hayır” dediği için partiden ihraç edildi. O tarihten bu yana herhangi bir siyasi oluşuma katılmadı. Dolayısıyla sahada çok fazla yer almadı. Zafer Partisi ve Memleket Partisi arasında resmileşmemiş ittifak bozulup, İnce kendi partisi ile yola devam edeceğini açıklayınca Ümit Özdağ “adayımız Sinan Oğan” dedi. Ki Oğan, bağımsız Cumhurbaşkanı adaylığını daha önce açıklamıştı. Ümit Özdağ ise başından beri Mansur Yavaş’ın adaylığını istemişti.
“Zafer Partisi yeni kurulan bir parti. Özellikle sığınmacıları ülkelerine geri göndereceği politikasını yürütüyor. Milliyetçi tabanda bir karşılığı var. Özdağ, bir dönem sosyal medya yoluyla gençler arasında popülerdi. Ancak, son dönemde bu etkisi azalmışa benziyor.
“İlk 3 günün sonunda Sinan Oğan’a verilen 40 bin imzada da görüldüğünü düşünüyorum. Hem partinin popülaritesinin azalması hem de Sinan Oğan isminin bilinirliğinin Ümit Özdağ’a oranla daha az oluşu bence imza toplama faaliyetinin beklenenden daha yavaş ilerlemesinde etken. Ancak, son ana kadar devam ederek 100 bin imzayı toplayacağını ve Sinan Oğan adının oy pusulasında yer alacağını tahmin ediyorum.
“İmza sayılarına bakıldığında dördüncü sırada olan Doğu Perinçek ise siyaseten en zor günlerini yaşıyor bana sorarsanız. 81 yaşında olan ve Türk siyasetinde yaklaşık 60 yıldır var olan bir siyasi liderin ilk üç günün sonunda ancak 16 bin imza toplayabilmesi düşündürücüdür. 2018’de ilk günde 20 binin üzerindeydi bu rakam. CHP tabanının yüklenmesiyle 114 bin imza toplayarak aday olmuş, seçimde 97 bin oy almıştı.
“Perinçek’in CHP’ye yönelik sert sözleri, iktidara özellikle de dış politikasına verdiği destek onu ve partisini daralttı. Cumhuriyetçi, Atatürkçü taban uzaklaştı. Özellikle TGB’nin de etkisiyle büyük sempati toplayan parti, şu anda kitleselliğini ve geleneksel tabanını yitirmiş, çok dar bir kadro hareketine dönmüş durumda. İmza sayıları bunu göstermektedir. Yani özetle Perinçek geleneksel kitlesinden kopmasıyla ne bu tabanda, ne de şu an destek verdiği iktidar blokunun yaslandığı tabanda destek bulamamaktadır.
“Sürecin sonunda 100 bin imzayı bulması çok güç görünüyor. 30-40 bin bandını ancak zorlayabilir. Perinçek, şapkasını önüne koymalı ve artık daha genç isimlerin öne çıkmasına fırsat vermelidir. Tabii bu muhasebeyi siyaseten de yapmalı diye düşünüyorum.
“Diğer 6 aday arasında kamuoyunca tanınan isim Ahmet Özal. Ancak, aldığı imza ortada. Yakup Türkal ve Erkan Trükten 2 bin rakamının üzerine çıkabilir. Turgut Özal’ın oğlu Tek Parti lideri Ahmet Özal ve Adalet Birlik Partisi lideri İrfan Uzun da var. İmza sayıları çok düşük. 1000 rakamını bulabilirler mi bilmiyorum. Murat Ünver, Hilmi Özden ve Davut Turan ise 500 rakamını görebilirler.”