Son dönem istediği oyunu sahaya koyamayan Fenerbahçe, Avrupa’nın en dikkat çeken ekiplerinden Union St. Gillois ile deplasmanda karşılaştığı maçı üç golle kazanırken, oyunuyla sadece Türk değil Avrupalı tüm futbolseverlere bir resital sundu.
İsmail Kartal Fark Yarattı
İsmail Kartal ve ekibi, hızlı ve kompakt (takım halinde) oyunuyla Liverpool, E. Frankfurt gibi rakipleri dize getiren ve liginde mağlubiyeti unutan St. Gillois takımını çok iyi çözmüş.
Castro-Montes karşısında Jayden Oosterwolde, ileride ise üç uzun, ağır stoperin dengesini bozacak Batshuayi ile maça başlayan deneyimli teknik adam, hatlar arası mesafeyi kısaltarak disiplinli ama tecrübesiz rakibini adeta felç etti.
Hepsinden önemlisi, Fenerbahçe belki de sezonun en konsantre ve hırslı oyununu sahaya koydu. Bu da, Kartal’ın hanesine yazılan bir diğer başarı.
Rakip analizi için harcanan mesaiye maç sonu açıklamalarında da değinen Kartal, bence dün gece bir psikolojik eşiği de aştı.
Kartal, çok daha iyi maçlar çıkaracaktır.
Fred fark yarattı, İsmail, Djiku, Jayden, Çağlar parladı, Tadic yönetti
Fred’in yokluğu en çok Fenerbahçe’nin hat geçişlerini etkiliyordu. Fenerbahçe Fred’in yokluğunda, önde basan rakiplere karşı uzun toplarla Dzeko’yu buluşturup oyun kurmaya çalışıyordu. Fred sahadayken hatlar arası geçişi üstlendiği gibi oyunun temposunu da bizzat yönetiyor.
İsmail Yüksek ise şüphesiz Djiku ile beraber maçın oyuncusuydu. İsmail, bu konsantrasyon seviyesini her maçta sabitlerse hiç şüphem yok ki 5 büyük ligin zirveye oynayan ekiplerine gitmesi işten bile değil.
Djiku ise hiç abartısız Türkiye’ye gelmiş geçmiş en iyi stoperlerden biri. Sakatlanana kadar Çağlar’la beraber, rakibe “heveslenmeyin, size pozisyon vermeyeceğiz” mesajını veren Ganalı yıldızı transfer sezonu elde tutmak zor olacak.
Batshuayi gibi kendi evinde oynuyor sayılan Jayden, sol bek başladığı maça Çağlar’ın sakatlanmasıyla sol stoper olarak devam edip, Haaland golü ile bitirdi.
Maçın gizli yıldızı ise, hiç top kaybetmeyen, pasları ve pozisyon almasıyla takımını sahaya yerleştirip adeta bir orkestra şefi gibi yöneten Tadic oldu. Büyük ihtimalle turu getiren penaltı atışını o dakikada, sakin bir nabızla gole çeviren kaptan yine takımını sırtladı. Tadic’e tek eleştirim ise şut şanslarında pas tercihi yapması. Bence daha çok şut denemeli.
Psikolojik Baskı Azaldı
Zorlu rakibine karşı deplasmandaki ilk maçta Avrupa Konferans Liginde çeyrek final kapısını, 0-3 gibi bir skorla aralayan Sarı-Lacivertli ekip bu galibiyetle çok rahatladı.
Kendi sınırlarını da yeniden keşfeden ve özgüven depolayan Fenerbahçe, Pendik maçında da iç saha stresini üzerinden atacaktır.