Özel içerik:

ABD ablukasına 60 yıldır direniyorlar! Küba heyeti Türkiye’de

Ercan Küçük Soykırım seviyesine ulaşan ve 60 yılı aşkın süredir...

Sanal kumar bağımlılığı! Zafer Partili Aslan uyardı:  Her 10 çocuktan 8’i…

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Esmaül Hüsna Aslan, dijital...

Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nden Kaybolan Çocuklar Raporu

8 yıldır istatistiği bile tutulmuyor! Diyarbakır’da sekiz yaşındaki Narin Güran’ın...

“Sınav Her Şeyin Sonu Değildir”

Sekizinci sınıf öğrencileri ve velileri için çok önemli bir haftaya giriyoruz. Önümüzdeki hafta TEOG sınavının ikincisi yapılacak. Dört yıldan beri hazırlanılan bir sınav TEOG. Eğitim sisteminin çarpıklığı ve yanlışlığı da göz önüne alındığında ne yazık ki “gerekli” bir sınav. Bu süreci geçen sene yaşayan bir veli olarak, sınava girecek çocukları ve ebeveynlerini çok iyi anlıyorum. Çocukların kaderini ne yazık ki belirleyecek olan bu sınavı, İdealist Eğitim Kurumu Kurucu Müdürü ve Eğitimci Bihter Karderin Moustafa, namıdiğer “Biho Reiz” ile beraber değerlendirdik. Çocukların sınav stresinden, velilerin yaptığı yanlışlara; sınav sisteminden, tercihlerin nasıl yapılması gerektiğine kadar TEOG ile ilgili bilinmesi gereken her şeyi bu röportajda bulacaksınız. Allah çocuklarımızın ve velilerin (!) gönlüne göre versin inşallah…

Röportaj: Uğur Temel

SINAVA KESİNLİKLE İHTİYAÇ VAR”

UĞUR TEMEL (UT): Sizce, temel eğitimden orta eğitime geçerken bir sınava ihtiyaç var mıdır? Eğer varsa bu sınav, nasıl olmalıdır?

KARDERİN MOUSTAFA (KM): Ülkemizdeki eğitim sistemi göz önüne alınırsa şu andaki şartlar altında kesinlikle sınava ihtiyaç var. Sınavsız bir sisteme geçilebilmesi için eğitim alanında köklü değişiklikler yapılması gerekir. En başta öğrencilerimizin yetenekleri doğrultusunda özel olarak eğitilmesi gerekir ki bence en doğrusu ve sağlıklısı budur. Aslında sınav tek yıla sığdırılmadan her sene, her dönem sonunda, her derse özel yapılsa, bu hem sınavların rutin olağan bir hal almasını hem de öğrencinin üzerindeki baskının en aza indirgenmesini sağlar. Şu anda bir senenin içinde öğrenciden olağandışı bir performans beklenmekte ve bu da öğrencinin dengelerinin alt üst olmasına neden olmaktadır.

UT : OKS, SBS, TEOG. Birbiri ardına gelen ve stil olarak birbirinden farklı sınavlar. Olmayan nedir ki sınav stilleri devamlı değişiyor?

KM : Öğrencilerin stresini ve kaygısını en aza indirmek ve en verimli sınavı yapabilmek için sürekli yenilemeler yapılıyor. Hatta sınav sistemiyle birlikte sürekli müfredatta da değişiklikler yapılıyor. İyileştirme çalışmaları yapılırken bu beraberinde birçok olumsuzluğun doğmasına da neden oluyor. Öğrenciler ve öğretmenler tam bir sisteme alışmışken farklı bir sistemle karşılaşıyor. Tabii bu da hem öğrencilerimizin hem de öğretmenlerimizin bocalamasına neden oluyor.

VELİLERİN EN ÇOK YAPTIĞI HATALARDAN BİRİSİ ÖĞRENCİYE AĞIR YASAKLAR KOYMAKTIR”

UT : TEOG sınavına çok az bir süre kaldı. Kaygı, endişe, stres en üst noktada. Çocuklarımızı bu durumlardan uzak tutmak için neler yapabiliriz?

KM : KAYGI, ENDİŞE, STRES… Zaten en çok yaşadığımız sıkıntı bu noktada. “Tamam.” diyoruz, öğrencimiz sınava tam anlamıyla hazır. O esnada öğrencimizin kafasında “Annem, babam, öğretmenlerim benden çok şeyler bekliyorlar.” , “Çok çalıştım; ama ya yapamazsam ya başarılı olamazsam…” gibi kaygı doğurucu cümleler dolanmaya başlıyor ve bu, öğrencimizin en büyük kabusu haline geliyor. Burada en büyük sorumluluk aileye düşüyor. Anne ve baba sınavın her şeyin sonu olmadığını çocuğuna iyice aşılamalı. Ona bu konuda destek çıkmalı ve güven vermeli ki öğrenci bu kaygıyla sınava girmesin. Öğrenci spor aktivitelerine yönlendirilmeli ve sosyal aktivitelerine kısıtlamalar getirilmemelidir. Velilerin en çok yaptığı hatalardan birisi öğrenciye ağır yasaklar koymaktır. Bu asla başvurulmaması gereken bir yöntemdir.

SINAV KAYGISI NASIL ANLAŞILIR?”

UT : Peki sınav kaygısının belirtileri neler, veliler öğrencideki bu durumu nasıl fark edebilir?

KM : Huzursuzluk, terleme, uyku düzeninde bozukluklar, iştahsızlık ya da tersine daha fazla yeme, karın ağrıları, kendine güvende azalma, dikkat ve konsantrasyonda azalma, kendini değersiz görme, ders çalışma isteğinde azalma ve ya çok ders çalışılmasına rağmen istenilen başarının elde edilememesi ve genel olarak mutsuz bir ruh hali gibi durumlar öğrencide baş göstermeye başlar.

SINAVDA DAHA ÖNCE DENEME SINAVLARINDA İZLEDİKLERİ YÖNTEMDEN BAŞKA BİR YÖNTEM DENENMEMELİDİR”

UT : Sınav sırasında öğrencilere neler yapmalarını tavsiye edersiniz?

KM : İlk başta sınav kitapçıklarının kontrol edilmesi istenecektir. Baştan sona kadar kontrol edilip eksik sayfa, baskı hatası var mı, bakılmalıdır. Varsa hemen sorumlu öğretmene bilgi verilmelidir. Sınavda daha önce deneme sınavlarında izledikleri yöntemden başka bir yöntem denenmemelidir. Zorlanılan sorularda kesinlikle paniklememeli, sorunun yanına kocaman bir soru işareti koyup yeni sorulara geçilmelidir. Sonra tekrar döndüğünüzde o soru size çok daha basit gelecektir. Lütfen altı çizili olumsuz ifadelere dikkat edelim unutmayalım ki soruyu anlamak çözmenin yarısıdır. Sorunun ve şıkların hepsi okunmalıdır ve tabii ki yanlış şık işaretleme gibi bir dalgınlığa meyil vermemek için şık işaretlemeleri sakin ve kontrollü bir şekilde yapılmalıdır. Kesinlikle sınav kağıdı, sınav süresi bitmeden verilmemelidir. Zaman kaldıysa eğer çözülemeyen ve zorlanılan sorulara tekrar dönülmeli ve şık işaretlemesi doğru yapılmış mı kontrol edilmelidir.

ÖNCE VELİLER TEOG KONUSUNDA EĞİTİLMELİ VE SAKİNLEŞTİRİLMELİDİR”

UT : Çocuklarımızı, ne yazık ki, yarış atı gibi sınavlara hazırlıyoruz. Acaba velilerinde sınav öncesi “terapiden” geçmesi gerekir mi?

KM : Veli terapisi; en çok savunduklarımdan biridir. Önce veliler TEOG konusunda eğitilmeli ve sakinleştirilmelidir. Bu dönemde veliler öğrencilerden daha hırslı ve yarış içinde oluyorlar. Bu öğrenciyi çok olumsuz etkilediği gibi velilerinde sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. O yüzden bu süreçte başta da dediğim gibi önce velilere TEOG konusunda eğitim verilmeli, bilinçlendirilmeli ve bu süreci sakin, hedefe odaklı bir şekilde geçirmelerini sağlamak gerekiyor.

TERCİH DÖNEMİNDE MUTLAKA BİR UZMAN DESTEĞİ ALINMALIDIR”

UT : Sınav sonrasında puanların açıklanması ile “tercih maratonu” başlıyor. Doğru tercih nasıl yapılmalı?

KM : Sınavdan sonraki tercih dönemi ise en sancılı dönem. Çocuklarımızın ve velilerimizin sudan çıkmış balık gibi kafalarının karmakarışık olduğu bir dönem. Bir kere tercih döneminde mutlaka bir uzman desteği alınmalıdır. Tercihler TEOG puanına göre değil de Türkiye sıralaması ve yüzdelik dilim baz alınarak yapılmalıdır. Öğrenciye uygun Fen veya Anadolu Lisesi seçiminin yanı sıra Anadolu Meslek Liselerinin tercihinde çok dikkat edilmelidir. Öğrencinin hangi mesleğe sahip olacağı bu seçimle belirlenmekte olduğundan ince elenip sık dokunması gereken bir aşamadır. Öğrencinin yetenekleri, becerileri ve ilgi alanları dikkate alınarak seçim yapılmalıdır.

Son olarak şunları ilave etmek istiyorum. Sevgili veliler, biliyorum, çocuklarınızın başarılı olmasını çok istiyorsunuz; ama sınav sonucu her şeyin sonu veya başlangıcı demek değil. Daha geçen gün haberini aldık TEOG birincisi bir kızımız kalp krizi geçirerek hayata gözlerini yumdu. Haberi aldığımdan beri yaşadığım üzüntüyü tarif bile edemem. Lütfen hırslarımız için çocuklarımızı paralamayalım, yıpratmayalım, çok yormayalım.

Son Eklenenler

ABD ablukasına 60 yıldır direniyorlar! Küba heyeti Türkiye’de

Ercan Küçük Soykırım seviyesine ulaşan ve 60 yılı aşkın süredir...

Sanal kumar bağımlılığı! Zafer Partili Aslan uyardı:  Her 10 çocuktan 8’i…

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Esmaül Hüsna Aslan, dijital...

Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nden Kaybolan Çocuklar Raporu

8 yıldır istatistiği bile tutulmuyor! Diyarbakır’da sekiz yaşındaki Narin Güran’ın...

Yeni FETÖ, Menzil mi?

Nasıl bu kadar büyüdüler, zenginleştiler? Hangi bakanlıklarda kadrolaştılar? Yeni...

Gündeme Dair

ABD ablukasına 60 yıldır direniyorlar! Küba heyeti Türkiye’de

Ercan Küçük Soykırım seviyesine ulaşan ve 60 yılı aşkın süredir...

Sanal kumar bağımlılığı! Zafer Partili Aslan uyardı:  Her 10 çocuktan 8’i…

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Esmaül Hüsna Aslan, dijital...

Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nden Kaybolan Çocuklar Raporu

8 yıldır istatistiği bile tutulmuyor! Diyarbakır’da sekiz yaşındaki Narin Güran’ın...

Yeni FETÖ, Menzil mi?

Nasıl bu kadar büyüdüler, zenginleştiler? Hangi bakanlıklarda kadrolaştılar? Yeni...

‘Ekonomist Bilal, babanın saraydaki harcamalarına bir bak’

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Hazine ve Maliye...

ABD ablukasına 60 yıldır direniyorlar! Küba heyeti Türkiye’de

Ercan Küçük Soykırım seviyesine ulaşan ve 60 yılı aşkın süredir devam eden ABD ablukasına karşı mücadele eden Küba devletinden bir heyet, Türkiye’ye geldi. Türkiye Komünist...

Sanal kumar bağımlılığı! Zafer Partili Aslan uyardı:  Her 10 çocuktan 8’i…

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Esmaül Hüsna Aslan, dijital bağımlılığın çocuklar üzerindeki etkilerine dikkat çekerek özellikle sanal kumar bağımlılığına karşı aileleri uyardı. Her 10...

Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nden Kaybolan Çocuklar Raporu

8 yıldır istatistiği bile tutulmuyor! Diyarbakır’da sekiz yaşındaki Narin Güran’ın kaybolduktan sonra cansız bedenine ulaşılması ve bu süreçte yaşananlar Türkiye’deki kayıp çocuklar gerçeğini bir kez...