“…Bu oyuncu grubu ile küçük üçgenler kurarak oyuna başlamak, intihar olur. Farioli her hafta, “Kamikaze” pilotu gibi intihar dalışı yapıyor…”
UĞUR TEMEL
Meslek hayatına, kalecinin nasıl pas atarak oyunu kuracağını hesaplayarak başlamış genç futbol adamı. Ülkemizdeki futbol kariyerinde de, bu futbol anlayışından vazgeçmiyor ne yazık ki… Elindeki oyuncu kadrosu, bu şekilde oyun kurmaya elverişli olur anlarım. Elindeki malzeme belli… Bu oyuncu grubu ile küçük üçgenler kurarak oyuna başlamak, intihar olur. Farioli her hafta, “Kamikaze” pilotu gibi intihar dalışı yapıyor. Eğer rakibinin hücum oyuncuları bu pas trafiğini çözemiyorsa ne ala, büyük hoca oluyorsun… Yok; rakibinin forvetleri cevval ise, yandı gülüm keten helva…
Aydınlık Gazetesi’nden Semih Nişancı yazmış Twitter hesabında; “…Karagümrük’te birkaç maç geriden iyi çıktı diye adamı Guardiola ilan ettik. Alanyaspor gibi tempolu futboluyla ligin en büyük renklerinden biri olan takımı içten içe çürüttü Farioli…” Meslektaşımız haklı. Çağdaş Atan ve Sergen Yalçın dönemlerindeki Alanyaspor’u hatırlamanızı rica ediyorum. Isıran, rakibini yıldıran, pozisyonlar bulan, mahkûm oynamayan Alanyaspor vardı sahada. Farioli’nin zihinsel tatmin fantezisi sonucu bu…
Elbette Farioli’nin futbol anlayışı Fenerbahçe’nin haklı galibiyetine gölge düşüremez. Kanarya, yüksek tempoda, istekli, gole aç, bir anda beş kişi olan otopark değnekçileri gibi… Alanyaspor gibi topu eveleyip gevelemeden direkt sonuca gitmeyi amaçlıyorlar. Ancak şunu da belirtmekte yarar var; Fenerbahçe’de defans hattı çok önde. Hatırlayın Rennes maçını; yenilen iki golde de defans hattı, orta saha çizgisi üzerindeydi. Fenerbahçe, arkasına atılacak her topa tehlike yaşar. Bu düşüncemizi de buraya not düşelim. İşler iyi giderken herkes mutludur da, “araba devrilince yol gösteren çok olur”.
Jesus, Arda Güler’e niçin daha çok zaman vermiyor anlayabilmiş değilim. Alanya, zaten pişmaniye gibi tel tel dağılmış, koy çocuğu sahaya oynasın. Allah vergisi yeteneklerini seyrettikçe, futbolun güzelliğine olan inancımız artsın. Dünya gözü ile seyredelim, yeni doğmakta olan yıldız adayımızı. Allah talihi güzel yazsın inşallah, hem takımı hem de ülke futbolu için çok yararlı olacağına inancım tam Güler’in.
5-0’lık maçta hakemlik bir şey yoktu. Defalarca yardımcı hakemliğini yapmaktan onur duyduğum, dünyalar beyefendisi Hüseyin Göçek hocam; bu kadar kilo size yakışıyor mu hiç? Uzun koşuların tartışılmaz lideri olan siz, depar atmakta zorlanıyorsunuz. Milli maç arası, sıkı bir diyetle eski formunuza kavuşacağınıza eminim.