Özel içerik:

ABD ablukasına 60 yıldır direniyorlar! Küba heyeti Türkiye’de

Ercan Küçük Soykırım seviyesine ulaşan ve 60 yılı aşkın süredir...

Sanal kumar bağımlılığı! Zafer Partili Aslan uyardı:  Her 10 çocuktan 8’i…

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Esmaül Hüsna Aslan, dijital...

Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nden Kaybolan Çocuklar Raporu

8 yıldır istatistiği bile tutulmuyor! Diyarbakır’da sekiz yaşındaki Narin Güran’ın...

Üzeyir Garih cinayeti soruşturmasında görev almıştı: Mustafa Böğürcü’den jandarma ve medyaya eleştiri

Narin Güran’ın cinayetinde köylülerin soruşturmayı manipüle etmek için kullandığı yöntemler şaşkına çevirdi. Jandarmayı yanıltan taktikler ve medyanın olaydaki tavrını Üzeyir Garih cinayetini soruşturan ekipte de yer alan Güvenlik ve Suç araştırmaları uzmanı Mustafa Böğürcü ile konuştuk.

Ercan Küçük

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde, 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümüne dair yeni detaylar gün yüzüne çıkıyor. Köylülerin, jandarmayı yanıltarak cinayetin aydınlatılmasını engellemek için çeşitli yöntemlere başvurduğu ortaya çıktı. Süreci Röportajlık’a değerlendiren Mustafa Böğürcü, soruşturmayı yürüten jandarmaya ve medyaya eleştirilerde bulundu.

Böğürcü, özellikle bugün medyada yer alan, ailenin kurduğu taktiklerle jandarmayı manipüle etttiği haberlerine tepki gösterdi. Faillerin bulunmasının gecikmesi ve Narin’in bulunmasının çok uzun sürmesine dikkat çeken Böğürcü, jandarmaya gelen sahte ihbarların normal olduğunu vurguladı. 2001’de öldürülen ve o dönem büyük sansasyon yaratan iş insanı Üzeyir Garih soruşturmasında da asayiş şubede görev aldığını hatırlatan Böğürcü, o dönem de binlerce sahte ihbar geldiğini aktardı. Soruşturmayı yürüten jandarmanın da bunu hesaplayıp buna göre strateji geliştirmesi gerektiğini belirtti. Böğürcü şunları söyledi:

Garih cinayeti, Garipoğlu vakası hatırlatması

“Jandarma eğer cinayet ve adam öldürme olarak düşünüp, çemberi daraltsaydı, o ihbarların olacağını zaten bilmesi gerekiyor. Ben 99’lu yıllarda İstanbul’da asayiş şubede çalıştığım zamanda da Üzeyir Garih cinayeti olmuştu. O zaman da onlarca, yüzlerce, binlerce ihbar geliyordu. Biz bir o viyadüğün altına gidiyorduk, bir bu viyadüğün altına gidiyorduk. Cem Garipoğlu’nda da böyleydi, Hrant Dink cinayetinde de böyleydi. Yani bu tür toplumun radarına girmiş, cinayetlerde veya böyle olaylarda toplumda bir anda farklı noktalardan ihbarlar gelir. Burada da 20’ye yakın ihbardan bahsediliyor. Kolluk da kendilerinin yanıltıldığı beyan ediyorsa, bütün kaynaklarla o ihbarın olduğu yere mi gittiniz? Bu tür olayların olabileceğini bilen kolluk gücü olması gerekiyor. Eğer bunu hesaplayamayıp bu yönde strateji geliştirmedilerse onların hatası. Tabii ki suç işleyen kişi suçu örtbas etmek, suç iz ve delillerini yok etmek veya suçun ortaya çıkmasında ki zamanı uzatarak kendine göre yeni pozisyonlar almak için bunları yapar. En doğal olaydır suç araştırmasında.

20-30 tane telefondan, farklı numaralardan aranma ilk kez olmuyor. Adam suç işlemiş, suçtan kaçmak ve suç delillerini kaybetmek için bunu yapacak. Gayet normal bu, yapmaması anormal olurdu. Bu tür olaylarda kollu güçlerinin, bölgenin yapısı, feodal yapı, aile içi ilişkileri düşünerek bu işin cinayet ve öldürme olayına dönüşebileceği ve bunun yakın aile içerisinde birileri tarafından yapılabileceğine göre strateji belirleyip kendisine göre plan yapması lazım.”

‘Çok çalıştılar, 10 saat evlerine gitmedi jandarma.’ Gitsin bence. Gitmemesi hataydı. Zaten gitmediği için hata yaptı. Gitseydi daha zihinli kafayla işi daha çabuk çözerdi.

Zamanında köyden şüphelenseydiniz, zamanında muhtarı veya muhtarın yanında çalışanları veya diğer köydeki bu işe şu an kuvvetli suç şüphesiyle karıştığı düşünülerek tutuklanan kişilerin hal ve hareketlerini gözlemleseydiniz. Ağır suç olduğu için teknik takip izni hakimden alıp bütün köyü dinleseydiniz.

Ortam dinleme cihazları ile meclis kurmuşlar. O meclisleri dinleseydiniz istediği kadar Kürtçe konuşsun. Senin kadroların içerisinde Kürtçe bilen ve Zazaca bilen personelin var. Çözümlemesini yapar 3. gün çözerdin. Niye bunları yapmadın?”

“Her şey annede bitiyor”

Böğürcü, Narin cinayetiyle ilgili anne Yüksel Güran’ın kara kutu olduğunu vurguladı. Narin’in abisi Enes Güran’ın ifadesindeki tırnak izi, diş izi savunmalarını gerçekçi bulmadığını belirten Böğürcü, “Her şey annede bitiyor” dedi. Böğürcü şöyle konuştu:

“Olay abisinde patlayacak. Abisindeki o tırnak izlerinden tut da gözündeki morluk izleri, kolundaki ısırık izleri, yasadışı madde kullanma alışkanlığı… Bunlar kuvvetli suç şüphesi. ‘Mısır tarlasına girdim. Sırtımı mısırlar çizdi.’ Tırnak iziyle mısırın çizeceği izi zaten adli tıp verecek. Kim kendisine yumruk atar durup dururken? İki tane ısırık olması… Nitekim o ikinci ısırık anneden çıkarsa senaryo oturacak. Ağabeyi uygunsuz pozisyonda gören Narin bağırarak annesine doğru kaçmasıyla ağabey yakaladı yatırdı, boğazladı. O sırada anne müdahale etmeye çalıştı, ya arkadan çocuğu çekerken tırnaklarını tırmaladı. Baktı yetişemiyor çocuğu kurtarmaya. O bir cinnet haline geldiyse yasadışı maddenin etkisiyle bu sefer ısırdı ısırmayla, acıyla bıraksın diye. Ama bırakmadı çocuk.

Tırnakta DNA bulunursa o da çok büyük bir etken olur. Parmağın birinde tırnağı etten ayrılmış diyorlar. O kadar suda kalsa da ayrılamaz. Muhtemelen bir boğuşma ve çırpınma noktası var. O noktada bence, adli tıbbın vereceği sonuç, oradaki maddi deliller çok önemli.

Her şey annede bitiyor. Anne kara kutu, her şeyi biliyor. Gördü, duydu. İşin içerisinde ama şu anda çözülmediler. Ama çözülür. Çünkü üçüncü yenge de dün alındı. Onun ifadelerine istinaden zaten şey yapıldı. Bu anne ceza evinden alınıp diş izi alındı. Normalde birinci diş izinin abide olduğunu adli tıp açıklanmıştı. Ama ikinci diş izinin kime ait olduğu belli değildi. Şimdi hem Narin’in diş örnekleriyle hem annenin diş örnekleriyle çocuğun kolundan geçmişte alınan diş izleri karşılaştırılıp örtüştürülürse, o zaman zaten istedikleri kadar kendilerini başka noktada konumlandırıp başka senaryolar üretsinler, bu iş oturmuş olur. Zaman içerisinde de vicdana gelip cezaevinde itiraflar başlar.”

Aile neden hala çözülmedi?

Cinayetle yargılanan ve birçok üyesi tutuklanan ailenin hala tam olarak çözülememesi de kamuoyunun çokça dikkatini çekti. Böğürcü bunu bölgedeki feodal yapılanmaya ve muhtarın siyasetçilerle ilişkilerine bağladı. Narin’in muhtar amcası Salim Güran’ın jandarmayı ilk olarak Narin’in olduğu yerde başlattırmasına dikkat çeken Böğürcü şunları söyledi:

“Feodal yapılanma var, o bölgenin gerçeklerini hepimiz biliyoruz. ‘Meclis kurarız, bu işleri biz çözeriz. Büyüklerimizi çağıralım, onlar şeriatı kessin’ gibi söylemler o bölgenin akışı içerisinde var. Bu tür ailelerde bu şekilde kapanmalar olur. Yani suçu saklarlar, olayı saklarlar ve problemi devlete bildirmezler. Hukuki olarak kendi aralarındaki ihtilafı ‘köyün veya bölgenin ileri gelenleri ile oturalım, meclis kuralım, onların verdiği karara hepimiz tabi olalım’ gibi söylemlerle ve eylemlerle yaparlar. Bu da onlardan birisi. Bir de muhtar hem kamu güvenlik bürokrasisi, hem siyasetçilerle ve ailenin başka bireyleri de siyaset içerisinde haşır neşir olduğu için bir özgüvenleri var. Muhtar aramayı birinci gün maktulün bulunduğu o noktada başlatıyor. Bunu bilerek yapıyor. Çünkü daha vücut kimyasal olarak salınımı yapmamış, salınım yapmadığı için koku vermiyor. Koku vermeyince kadavra köpekleri bulamıyor ve daha sonra da bir daha oraya gelmiyorlar. Geniş alana yayılıyorlar. Hem muhtar hem de gömü yapan kişi devamlı kolluğun yanında. Onlara nasıl davranmaları gerektiği noktasında hem fikir veriyorlar, hem de kolluğun konuşmalarını, eylem planlarını öğrenmiş oluyorlar. Ona göre de strateji geliştiriyorlar. Bu yanlıştı. Muhtarı devamlı yanlarında tutmakla hata yaptılar. Bu bilinçli bir hata değildi. Acemilik, bir cahilliktir. İşte liyakatsiz, tecrübesiz kadrolarla Türkiye’de bu olayları çözemezsiniz.”

Elektrik kesintileri ayrıntısı

Böğürcü Narin cinayetiyle ilgili medyanın tavrını da eleştirdi:
“Biraz da gazeteciler haber kasmak için böyle anlatıyorlar. Ben Amasya Taşova’da köydeyim. Burada da elektrik kesiliyor sık sık. O yangın çıktığında niye orada sen kimyasal veri aramadın? 20 gündür kolluk olarak köydesin. Yangın çıktı söndürüldü. Ya bu yangın niye çıktı diye niye olay yeri inceleme yapmadın? O köyün elinizde son dokuz aylık elektrik kesintileri varsa o zaman tamam derim oradan. Ama son dokuz aylık veri yokken, o anda elektrikler kesilmiş dediğin zaman ben çok da bunu ciddiye almam. Bir de bu kız çocuğu bir saat içerisinde öldürülmüş ya elektriği kessen ne olur kesmesen ne olur? Projektörün yok mu? Jeneratörün yok mu senin?

Üzeyir Garih cinayetinde o dönemler öyle bir gizem katıyordu ki televizyonlar, gazeteler… Yok İsrail’den şunlar geldi, yok adam bilmem ne. Orada adam para istedi, vermeyince bıçakladı, öldürdü ya o kadar basit.

Üzeyir Garih de konuşuldu. Bu kadar bilgi saçıldı mı? Saçıldı. Bütün polis muhabirleri bir şekilde polis amirlerinden, savcılıktaki kanallarından bütün ifadeleri aldılar. Günlerce o ifadeler üzerinde herkes tepindi. Cem Garipoğlu’nda saçıldı mı? Saçıldı.

Türkiye bunları yapıyor, hastalığından bir türlü kurtulamıyor. Veya Hrant Dink cinayetinde Ogün Samast yakalanana kadar Erhan’ın devletin gizli tanığı olmasına rağmen her şey deşifre edilip konuşulmadı mı? Konuşuldu.

Bu olayda da bu kadar konuşuldu. Evet konuşulur. Çünkü basın üzerine gitti, fikri takip arttı. Sosyal medyada toplumsal bir farkındalık oldu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ve Batman’daki kız çocuğu intiharları, çocuk istismarları, kadın cinayetleri ön plandayken bu cinayet de bir anda ortaya çıktı. Bulunsaydı üçüncü gün maktul bu kadar konuşulmazdı. Arama sonucunda üçüncü gün cesede ulaştık diye açıklama yapıp üzerinden adli tahkikat başlatsalardı bu zamana konuşulmazdı bu iş. Yıllardır Habertürk beni yayına almazdı. Habertürk beni yayına aldı.”

“Aile içinde işlenmiş adi suç”

Böğürcü, Narin’in silah gördüğü için öldürüldüğü iddialarının da gerçekçi olmadığını belirtti:
“Bu olayda çok gizem aramaya gerek yok. Bu normal, sıradan, spontane gelişmiş bir cinayet. Ama cinayetin devamında muhtar ve aile bireyleri tarafından örgütlenilmiş ve örgütlenmeyle birlikte suç ve suç delillerinin ortadan kaldırılması için ağız birliği yapılmış bir cinayet. Yok orada depo varmış, silahları görmüş mermiler. Yahu mermi her yerde var Güneydoğu Anadolu’da. 80 tane mermi için çocuğu mu öldürürler?”

Son Eklenenler

ABD ablukasına 60 yıldır direniyorlar! Küba heyeti Türkiye’de

Ercan Küçük Soykırım seviyesine ulaşan ve 60 yılı aşkın süredir...

Sanal kumar bağımlılığı! Zafer Partili Aslan uyardı:  Her 10 çocuktan 8’i…

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Esmaül Hüsna Aslan, dijital...

Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nden Kaybolan Çocuklar Raporu

8 yıldır istatistiği bile tutulmuyor! Diyarbakır’da sekiz yaşındaki Narin Güran’ın...

Yeni FETÖ, Menzil mi?

Nasıl bu kadar büyüdüler, zenginleştiler? Hangi bakanlıklarda kadrolaştılar? Yeni...

Gündeme Dair

ABD ablukasına 60 yıldır direniyorlar! Küba heyeti Türkiye’de

Ercan Küçük Soykırım seviyesine ulaşan ve 60 yılı aşkın süredir...

Sanal kumar bağımlılığı! Zafer Partili Aslan uyardı:  Her 10 çocuktan 8’i…

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Esmaül Hüsna Aslan, dijital...

Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nden Kaybolan Çocuklar Raporu

8 yıldır istatistiği bile tutulmuyor! Diyarbakır’da sekiz yaşındaki Narin Güran’ın...

Yeni FETÖ, Menzil mi?

Nasıl bu kadar büyüdüler, zenginleştiler? Hangi bakanlıklarda kadrolaştılar? Yeni...

‘Ekonomist Bilal, babanın saraydaki harcamalarına bir bak’

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Hazine ve Maliye...

ABD ablukasına 60 yıldır direniyorlar! Küba heyeti Türkiye’de

Ercan Küçük Soykırım seviyesine ulaşan ve 60 yılı aşkın süredir devam eden ABD ablukasına karşı mücadele eden Küba devletinden bir heyet, Türkiye’ye geldi. Türkiye Komünist...

Sanal kumar bağımlılığı! Zafer Partili Aslan uyardı:  Her 10 çocuktan 8’i…

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Esmaül Hüsna Aslan, dijital bağımlılığın çocuklar üzerindeki etkilerine dikkat çekerek özellikle sanal kumar bağımlılığına karşı aileleri uyardı. Her 10...

Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nden Kaybolan Çocuklar Raporu

8 yıldır istatistiği bile tutulmuyor! Diyarbakır’da sekiz yaşındaki Narin Güran’ın kaybolduktan sonra cansız bedenine ulaşılması ve bu süreçte yaşananlar Türkiye’deki kayıp çocuklar gerçeğini bir kez...