Sivasspor deplasmanında son saniyelerde kesinlikle hatalı ve art niyet taşıyan bir penaltı ile 2 puan bırakan Fenerbahçe için sezon bana göre o maç itibariyle bitti.
Maçın teknik taktik analizini uzun uzadıya yapmak yersiz. Kısa ve net; Sivasspor karşısında feri sönmüş, ruhları alınmış yıldızlar kadrosu Fred ve İrfan Can’ın şapkadan çıkardığı tavşanlarla neredeyse galip geliyordu ama takım oyunu ortaya bir şey koymayınca ve İsmail Kartal’ın her zamanki gibi verimsiz, sebepsiz, lüzumsuz ve akla ziyan değişiklikleri üstüne bir de art niyetli bir penaltı kararı gelince, kalan son kupa ihtimali de ortadan kalktı.
4 MAÇ, 4 KARAR, GİDEN 4 KUPA
Türkiye Kupası son 16 eşleşmesinde Ankaragücü karşısına, ligi düşünerek son derece ciddiyetsiz, lakayıt bir oyun ve kadro ile çıktı. Türkiye Kupası gitti.
Süper Kupa finaline, Olympiakos maçına hazır çıkmak ve maç bile yapmadan adele sakatlıklarıyla revire dönen kadroyu saklamak için çıkmadı. Süper Kupa gitti.
Olympiakos karşısında oynanan her iki maçta da ligi düşünerek akla ziyan kadro tercihleri ve hamlelerle çıktı. Çok muhtemel olan ilk Avrupa Kupası ihtimali gitti.
Olympiakos maçında tüm hata şahsına aitken oyuncularını suçlayıp bir de maç sonrası tesislerde Fred ile tartıştı. Oyuncuların saygısını yitirip, havalarını bozup Sivas maçında taktik iflas yaşadı. Bireysel yetenekle atılan 2 gol yetmedi. Bence şampiyonluk kupası da gitti.
Dört maç, dört karar sonuçta dört kupaya mâl oldu.
İNANILMAZ BİR KİBİR VE BERBAT BİR İLETİŞİM.
6-1 hezimetle sonuçlanan Nordsjealand maçı bana kalırsa Fenerbahçe için sezonun dönüm noktası oldu.
Ağır eksiklere rağmen ısrarla her zamanki oyunu oynatmak isteyen teknik adam, maçı kenarda sadece izlemiş, önlem alamamış ve birbirinin kopyası goller arka arkaya gelince de faturayı İsmail Yüksek, Ryan Kent gibi oyunculara kesmişti.
Dzeko, Tadic gibi dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin tanınan deneyimli kaptanlarla sene başında harika bir diyalog yaşayan teknik adam, tamamen kendi hatasından kaynaklı puan kayıplar oldukça tesislerde de tavrını değiştiriyordu.
Kaptanlara bir dönem “benle değil yardımcılarımla görüşün” diyecek kadar ipleri kopartan, hiç bir sorumluluk almayan, üstüne son olarak Olympiakos maçlarında yüzde yüz kendi hatasıyla elenilmesine rağmen açıkça, alenen oyuncularını suçlayan hoca Sivas maçında ektiklerini biçti.
Bir defa bile sorumluluk alıp özür dilemeyen Kartal, kibiriyle sadece takımı değil, kendisine tezahüratlar yapan taraftarı da kaybetti.
SADECE KARTAL DEĞİL EKİBİ DE BU SEVİYEYİ KALDIRAMADI
Kariyeri boyunca Covid olması dışında sakatlık yaşamayan Fred, Fenerbahçe’de revirden çıkamadı. Tadic ve Szymanski dışında sakatlık sebebiyle maç kaçırmayan tek bir oyuncu yok.
Sezon sonunda hala ağır kondisyon antrenmanları, çok kötü ve geçmiş kariyerinde çalıştığı oyuncular tarafından ağır ithamlarla suçlanmış bir doktor, kariyeri asla Fenerbahçe’yi kaldıramayacak teknik heyet, Kartal’ın ısrarı ile iyileştirilmedi.
Rakip analizi, temposu sezon sonuna doğru düşmesi gerekirken sabit kalan ağır kondisyon antrenmanları, çok kötü planlanan iyileşme süreçleri, takıma otoritesini surat asarak ve konuşmayarak kabul ettirmeye çalışan bir hoca. İsmail Kartal’ın sadece kendisi değil, ısrarla yanında getirdiği ekibi de bu seviyeyi kaldıramadı. Sonuç: tam bir enkaz.
Üçüncü İsmail Kartal dönemi ve Kartal’ın Fenerbahçe kariyeri, Sivasspor deplasmanında bitti.
Bu saatten sonra kalacağı her gün, her saat, her dakika hem hocaya, hem kulübe, hem kadroya hem de yönetime ızdırap olacaktır.