İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türkiye siyasetinin her dönem adından söz ettirmiş isimlerinden. Aldığı oy oranı ne olursa olsun, her zaman etkilediği bir kitle mevcut. Açıklamaları ve eylemleri kamuoyunda yankı uyandırıyor. Aldığı tepkiler olumlu da olumsuz da olsa gündemde yer bulmayı başarıyor. Son olarak TGB üyelerinin ABD’li askerlere çuval geçirmesi olayıyla gündeme gelen Perinçek ile kendisine yöneltilen tüm eleştiri ve tepkileri masaya yatırdığımız bir söyleşi yaptık. Cemaat’e karşı AKP ile işbirliği mi yapıyor, CHP’yi bölmeye mi çalışıyor, Öcalan ile sergilediği samimi görüntüler için pişman mı, neden artık Kürtlerin haklarını savunmuyor; tümünü konuştuk…
ORTA SAYFA-Malum son dönemde yolları ayrılıncaya kadar AKP ve Cemaat birlikte hareket etti. Siz de Ergenekon kapsamında uzun süre tutuklu kaldınız. Şimdi AKP ve Cemaat’in yollarının ayrıldığı noktada, size Cemaat’e karşı AKP ile işbirliği yaptığınız yolunda eleştiriler yöneltiliyor. Bu eleştirilere yanıtınız nedir?
Doğu Perinçek – Kim uyduruyor bizim AKP ile işbirliği yaptığımızı? Birincisi Cemaatin kendisi uyduruyor; çünkü üzerine yürünüyor ve yıkım halinde, perişan. İkincisi Cemaatle işbirliği yapan CHP ve birtakım vatansız solcular. Cemaatle mücadele, Türkiye’de gladyoya karşı mücadeledir. Biz yeni başlamadık ki bu işe. Biz bu işin 40 yıllık sahibiyiz. Biz 12 Mart 1971 Amerikan askeri darbe döneminde işkencehanelerde gladyo ile tanıştık. Bize, anayasa babayasa yoktur, diyorlardı. Orada bizim mücadelemiz başladı. Türkiye’ye kontrgerillayı biz öğrettik. İP olarak biz öğrettik. 1973 savunmalarımızdan başlayarak, ondan sonra Aydınlık, kontrgerilla yayınları vs. Bu dava bizim davamız. Kontrgerillanın son karargahı neredeydi; polisin içindeydi, yargının içindeydi. Amerika’nın Türkiye’de kurduğu gladyonun kadroları kimdi, sizin Cemaat dediğiniz F suç örgütü, Fethullah suç örgütüydü. Artık savcıların iddianamelerinde adı Fethullah suç örgütü.
Ergenekon davasında hakimlere dedik ki, “Ey hakimler gladyonun bir numarası Tayyip Erdoğan, iki numarası Abdulah Gül, üç numarası Fethullah Gülen. Öğrendiniz mi şimdi gladyoyu”. Duruşmada bunları söylediğimin görüntüleri de var. Bunları söyleyen biziz. TSK ile İP hedef alındı. Tayyip Erdoğan’ın yolsuzluklarına karşı bir mücadele oldu. O mücadelede en önde kimdi, İP. Aynı zamanda Fethullah Gülen gladyosuna karşı soruşturmalar, kovuşturmalarda da en önde İP. Biz kimle ittifak yapmışız? Tayyip Erdoğan’ların Büyük Ortadoğu Projesi başkanlığa, yaptıkları açılıma karşı kim var en önde, yine İP. Hangi ittifaktan bahsediliyor? Türkiye’de açılımın karşısına İP’ten başka kim dikildi? Biraz da böyle göstermelik olarak MHP. Bizim ne Tayyip Erdoğan’larla ittifakımız var ne de Fethullah Gülen’le ittifakımız var. Bu ikisi de Türkiye’nin meselesi… Neden TSK komutanlarını ve İP yöneticilerini Silivri’de hapse attılar? Bize bu iftiraları atanlar neden hedef olmadılar? Bugün neden hedef değiller? Bu tür laflar, suçlamalar, iftiralar bizi hiçbir şekilde yıldırmaz çünkü ne amaçla yapıldığını biliyoruz. Herkesi de buradan uyarıyoruz. F örgütüyle işbirliği gladyoyla işbirliğidir. F örgütünü korumak gladyoyu korumaktır ve Amerika’ya bugün yapılacak en önemli hizmetlerden biridir.
CEMAAT İDDİANAMESİNİ 20YILDIR YAZIYORUZ BİZ
ORTA SAYFA – Gülen Cemaati soruşturmasında gözaltına alınanların önemlice bir bölümü serbest bırakılıyor. Soruşturmada asıl bakılması gereken yerlere bakılmadığı, süreç sonucunda bir şey çıkmayabileceği yönünde değerlendirmeler var. Siz ne düşünüyorsunuz?
Doğu Perinçek – Bir şey çıkacak, çıkacağını göreceğiz, zaten çıkıyor. Bakın bunun iddianamesini sonuç itibariyle son 15-20 yıl içinde biz yazdık. Son 20 yıldır tertipleri yapanları, polis içine yuvalananları, Danıştay cinayetini tertipleyenleri, Hrant Dink cinayetini tertipleyenleri, Silivri, Balyoz, Ergenekon davalarını tertipleyenleri, bunun gizli karargahlarını, uydurma belgelerinin oluşturulmasını hep isimleriyle cisimleriyle biz ortaya koyduk. Onun için dikkat ederseniz, bugün içeri atılan, tutuklananlarla bizim geçmişte ortaya koyduğumuz gerçekler örtüşüyor. Zaten ortada olan suçlar bunlar. Onun için savcıların iddianamelere aldıkları, bizim geçmişte aydınlattığımız gerçeklerdir, bunlar boşuna değil veya asıl suçluların üzerine gidilmiyor gibi görüşler hiç doğru değil. Adım adım bu gelişiyor, savcılar da kendi anlayışlarına, yöntemlerine göre bir yol izliyorlar.
TABANDA OYLAMA OLSA KILIÇDAROĞLU’NUN ŞANSI VAR MI?
ORTA SAYFA-Size yöneltilen eleştirilerden biri de CHP’ye karşı olan tavrınızla ilgili. Sizin, yayın organlarınızın CHP’yi, AKP’yi eleştirdiğinizden bile çok hedef aldığınız söyleniyor. Bir taraftan da ne zaman CHP içinde bir dalgalanma, istifa söylentisi olsa, “İP CHP’den milletvekili transfer edip grup kurmaya çalışıyor. CHP”yi bölmeye çalışıyor” deniliyor. Nedir sizin yorumunuz?
Doğu Perinçek – CHP’yi biz eleştirmiyoruz. CHP’yi YCHP eleştiriyor. Atatürk’ün kurduğu bir CHP var. YCHP, kendilerine YCHP diyen Kemal Kılıçdaroğlu ve etrafındakiler, Atatürk’ün CHP’sine düşmanca tavır aldılar. Bunu bütün CHP’liler söylüyor, biz söylemiyoruz ki. Bizim gazetelerimizde bir eleştiri de yok. Biz yalnızca yaptıklarını söylüyoruz, sevinmeleri lazım. Örneğin, “Ben Dersimli Kemal’im” diyor gerine gerine. Aydınlık da yazıyor, Dersimli Kemal’im dedi, diyor. Bunda eleştiri ne? Dersimli Kemal bir kimlik beyanı, ne, ben Cumhuriyet düşmanıyım. Çünkü Dersim Tunceli oldu. Cumhuriyet Dersim’i Tunceli yaptı. Hala o Dersim davasının kinini gütmek, sonuç itibariyle Atatürk’ü, Cumhuriyet’i, Cumhuriyet hükümetinin feodalizme tavrını, ortaçağı temizleme çabalarını hedef alan gayretler.
Yalnız o değil ki, laiklik tehlikede değil, dedi. Son olarak PKK’ya sahip çıktı, dahası var mı? Diyor ki, “Kobani’de PYD yani PKK’nın koluna silah verelim. Onlar vatan savunuyor” diyor (Kılıçdaroğlu’nun PYD’nin silahlı kolu YPG’nin terör örgütü değil vatan savunması için bir araya gelmiş örgüt olduğu beyanına ithafen) . Onlar vatan savunuyor ne demek, Suriye’yi bölenler, Suriye düşmanı vatan savunucusu oluyor. Onlar vatan savunuyorsa, Diyarbakır’da Hakkari’de de vatan savunuyor oluyorlar. Yani Türkiye’yi bölmek de Kılıçdaroğlu’na göre bir vatan savunması. Peki biz ne yapıyoruz, bunları yalnızca ortaya koyuyoruz. Kalkıp eleştirmiyoruz bile. Eleştirmeye gerek yok ki, bizzat CHP’nin tabanı onları eleştiriyor. Bugün CHP’nin tabanında bir oylama yapılsa, Kılıçdaroğlu’nun kazanma şansı var mı? Onun için bizim CHP’ye eleştirimiz yok. Yalnız toplumumuzu her konuda bilgilendirme var.
HEDEFİMİZ CHP DEĞİL AKP
Biz AKP’yi yıkacağız. CHP diye bizim bir hedefimiz yok, hiç CHP ile ilgilenmiyoruz. Biz AKP iktidarını önümüzdeki 1 yıl içinde yıkacağız. Zaman veriyorum size; AKP hükümeti 2016 yılını göremeyecek.
ORTA SAYFA-Neye dayanarak 1 yıl süre belirlediniz?
Doğu Perinçek – Birincisi içine girdiğimiz ekonomik krize dayanarak, ikincisi onların vatanı bölme programlarına dayanarak. İki noktada da çıkmaza girdiler. Bakın ekonomide çıkmaza girdiler. Sıcak para sorunu bitmiyor. Borçlanma ekonomisi iflas etti. Kendileri Davutoğlu’nun ağzından itiraf ettiler, biz iflas ettik, diyorlar. Bizim ekonomik programımız gitmiyor, şimdi tekrar karma ekonomiye dönüyoruz, diyorlar. Dönüşüm Programı adını verdiler. İkincisi, onların Türkiye’yi bölme planı da yürümedi. Açılım kaldı mı? PKK ile ittifak kurmuşlardı, o ittifak darmadağın oldu. TSK ağırlığını koydu ve o ittifak yürümüyor. Şimdi PKK’yı ne yaptılar, CHP’nin kucağına bıraktılar bu sefer. O nedenle biz AKP ile mücadelemizin zafer günlerine gidiyoruz burada, CHP ile ilgilenmiyoruz. Ama zaten CHP içinde bir mücadele var. Bize sadece CHP’den değil, MHP tabanından, AKP’den katılanlar var. İsim vereyim, Van Erciş AKP teşkilatı bize geçiyor. En önemlisi Kürt yurttaşlarımızdan büyük katılım var. Türkiye’de bugün güneydoğuda parlayan, yükselen parti İP. Bayramda ben Mardin, Urfa, Diyarbakır’daydım. Hangi parti lideri gidip oralarda elini kolunu sallayarak çarşıda dolaşabiliyor, şehirlere gidebiliyor, köylere gidebiliyor?
ÖCALAN’A, ABD’YE UYMA, DEDİM
ORTA SAYFA – Sizinle ilgili sık sık gündeme gelen bir konu da Abdullah Öcalan ile röportajlarınız ve dostane fotoğraflarınız. O zamanki yaklaşımınız ile bugünlerdeki tam tersi tavrınız. Kamuoyunun aklındaki soru, ne oldu da böyle oldu?
Doğu Perinçek – Bizim tavrımızda hiçbir değişiklik yok. Biz ülkemizin bütünlüğünü, Cumhuriyet devrimini, Atatürk devrimini ve emeği, Türkiye’nin bağımsız ve demokratik bir ülke olması davasını 40-50 yıldır savunuyoruz ve hiçbir değişikliğimiz yok. Ama biz 1990 eşiğinde ABD’nin Irak’a saldırısı belli olunca, Öcalan’ın o zaman Suriye’de olmasını da değerlendirerek uyarıda bulunduk. Bu, gerçekçi bir uyarıydı. Çünkü Suriye’nin elindeydi, Suriye de ABD’ye o zaman da direnen bir ülkeydi. Suriye’nin elinde olmasının da bir avantaj olduğunu görerek Abdullah Öcalan’a dedik ki, “Buralara İsrail ile birlikte ABD geliyor. Sakın onlara uyma, onların planlarında yer alma.” Burada görevimizi yaptık, çok doğru yaptık, hiçbir pişmanlığımız yok.
ÖCALAN 4 VEKİLLİK TEKLİF ETTİ
Abdullah Öcalan bize 4 milletvekilliği önerdi SHP listesinden. Bugünkü CHP. Öcalan’a ‘91 seçimine 22 milletvekilliği verdi değil mi, milletvekilliği verenlerle uğraşmıyorlar da gazeteci olarak röportaj yapan Doğu Perinçek ile uğraşıyorlar. Yanıtımı da Öcalan’dan alıntı yapayım. 7 Aralık 1991 tarihli Milliyet ve Sabah gazeteleri ile 3 Mayıs 1993 tarihli Gündem gazetesi. Diyor ki, “Doğu Perinçek buraya geldi. İlk politika önerim şu oldu; dedim ki, bir devrim merkezi ve onun parlamenter sözcüsü ol. Bu güzel bir şey. 4 milletvekili önerdim, tenezzül etmedi.”
Biz CHP (SHP) listesinden milletvekili olacaktık ama o ittifaka girmedik. Abdullah Öcalan ile görüşmemizin kitabını bastık, 4 kere yargılandık 4.’de beraat ettik. Sonradan bana bir komutan söyledi, “Oradaki söyleşi o kadar işimizse yaradı ki. Söyleşi 2000’e Doğru dergisinde yayımlandığı zaman fotokopiler yapıp yüzlerce o bölgede dağıttık, Türkiye’nin yararına olduğu için” dedi.
PKK ÖCALAN’IN DURUMUNA TEPKİLİ
ORTA SAYFA – Siz geçen sürede Öcalan’da nasıl bir değişim gözlemlediniz? Aradaki fark ne?
Doğu Perinçek – Fark şudur; Öcalan hangi devletin avucundaysa o devletin istihbarat örgütleri tarafından yönetilir. Bugün İmralı’da Hakan Fidan’ın yakın koruması altında. O zaman Suriye Muhaberat’ının kontrolündeydi. ABD de zaten o nedenle Suriye’den çıkartıp Türkiye’ye teslim etti. Çünkü ABD Irak’ı bölüp, kuzeyine oturup, orayı işgal edince iki PKK ortaya çıktı. Biri Suriye’nin kontrolünde olan Abdullah Öcalan’ın, diğeri ABD’nin kontrolünde olan Irak’ın. Bu çelişkiyi ABD nasıl çözdü? Öcalan’ı oradan çıkartıp, PKK’yı tamamen avucuna aldı, iki başlı PKK’yı da tek başlı duruma getirdi. Türkiye’ye teslim edildi, bu sefer TSK’nın avucuna düştü. Bizim şu anda Genel Başkan Yardımcımız olan Atilla Uğur’la görüşmelerini yayımlandı. Orada görülüyor nasıl teslim olmuş. Şimdi de Hakan Fidan’a teslim, MİT yönetiyor Apo’yu. Apo’nun bu devlet ve hükümet karşısında bir varlığı yok. Açıkça söylüyor, ben hem yazılı hem sözlü başvurdum Hakan Fidan’a, bunun üzerine kanallar açıldı, diyor. Bu ne demek? Hangi lider bir ülkenin istihbarat başkanına yazılı-sözlü başvurur? Açılım bu şekilde ABD’nin patronluğunda AKP’nin MİT aracılığıyla Abdullah Öcalan’ı avucuna almasıyla ortaya çıktı. Zaten buna PKK’nın kendisinde de çok büyük tepki var Kandil’de. Diyorlar ki, Apo onların elinde. Çok açık söylemeseler bile tavırlarından gözüküyor.
AÇILIM AYN EL ARAP’TA BİTTİ
ORTA SAYFA – Açılım süreci demişken, süreç bazen ılımlı bazen gergin devam ediyor. Kimsenin hala içeriğe ilişkin tam bir bilgisi de yok. Sizin açılıma ilişkin öngörünüz nedir?
Doğu Perinçek – Açılım Amerikan projesi. Türkiye’de MİT tarafından yürütüldü. Ama açılım Ayn el Arap’da bitti. PKK ciyak ciyak bağırıyor, TSK burada ezdiriyor, diye feryat ediyor. Artık açılım-maçılım kalmadı. Ayn el Arap’ta -Kobani diyorlar onlar- uğradıkları bozgundan sonra ne yaptılar, Türkiye’de çarşıları okulları yaktılar, Türkiye’nin Cumhuriyet değerlerini tekmelediler. O zaman açılım iyice bitti. Tamamen bitti, artık açılım falan kalmadı. Ve bu TSK’nın ağırlığını koymasıyla oldu. TSK açılıma hiçbir zaman inanmadı, bunun bir çözüm olmadığını gördü. En son Suriye’de ABD yenildikten sonra sürece ağırlığını koydu ve PKK ile mücadeleyi başlattı ve PKK da çok ağır darbe yedi. Ayn el Arap’ta çok ağır darbe yedi, çil yavrusu gibi dağıldı, iddiasını kaybetti, hayalleri yıkıldı. Güya orada Kürt koridoru açacaklardı. Cemil Bayık ne diyor, Türkiye bizim orada Kürt koridoru açmamıza izin vermedi, diyor. Kürt koridoru falan açamadılar, ABD-İsrail koridoru, ikinci İsrail koridorunu açamadılar. Ayrıca Türkiye’de halk artık onlara itibar etmiyor. Bunlar, silahlıyız külahlıyız kanton kurarız, falan diyor. Hava-cıva çıktı yani. Bir de o çarşıları yakmaları, okulları yakmaları tabii halkta büyük tepkiye yol açtı. PKK şu anda çok büyük bir hızla iniş halindedir. Kuvvet kaybediyor.
TÜRKİYE’DE TÜRK-KÜRT ÇATIŞMASI YOK
ORTA SAYFA – Ama toplumda Kürt ve Türk olmak üzere çok ciddi bir kutuplaşma var insanlar arasında. İnsanlar giderek birbirlerinden uzaklaşıyor. Bu konuda ne yapılmalı?
Tabii bunlar kışkırtılıyor. Türkiye’nin birliği temelinde o kutuplaşma son bulacak. Bakın bayramda Diyarbakır, Mardin ve Urfa’daydım. Orada halk artık birlik istiyor, Türk askerine güveniyor, burada benim güvenliğimi Türk askeri sağlar, diyor. Suruç’ta da gördük o manzaraları, Türk ordusuna sarılıyorlardı. Türk ordusunu kurtarıcı görüyorlar. Mehmetçiği görünce boynuna sarılıyor. O noktaya getirildi oradaki insanlar. Onun için o sizin kutuplaşma dediğiniz olay da bundan sonra artık birlik yönünde gelişecektir. Bakın kutuplaşma tam olayı anlatmıyor neden; belli gerginlikler olmasına rağmen Türkiye’de Türk-Kürt çatışması diye bir şey Türkiye’de hiçbir yerde olmadı, hiçbir yerde hiçbir örnek yok. Ufak tefek olaylar olabilir belki, kimse yanındaki Kürt komşusunun dükkanını yakmadı, kimse komşusunun evini yakmadı, kimse bu Türk’tür bu Kürt’tür, diye birbirini öldürmedi.
ORTA SAYFA- Kürt işçilere saldırıldı haberleri geliyor bazı yerlerden…
Doğu Perinçek – Ufak tefek bazı olaylar oluyor ama dünyanın başka bir yerinde böyle şeyler yaşansa, böyle bir silahlı terör örgütü 30 yıl cana kıysa, düşmanlık yapsa, başka yerde neler olurdu. Avrupa’yı, Yugoslavya’yı düşünün, başka etnik çatışmalar olan yerleri düşün. Biz bir imparatorluk kültüründen geliyoruz. O imparatorluk, Türklerin çeşitli kavimleri bir arada yaşatma kültürü. Çok önemli.
KÜRDİSTAN HAYALİ BİTTİ
ORTA SAYFA – Irak’taki son durum, petrol satışı ve merkezi hükümet ile Kürt tarafı arasındaki ayrışma ve Suriye’deki parçalanma, Kürt toplulukların bir araya gelme girişimleri, Kürt devletine doğru gidildiği yönünde tespitleri beraberinde getiriyor. Türkiye’de bulunan Kürt siyasetçiler de bu gelişmelerden ayrı değil ama Türkiye özelinde bu aşamada yalnızca özerkliği gündeme getiriyorlar. Sizin bu gidişata bakışınız nedir?
Doğu Perinçek – Kürdistan hayali daha doğrusu ikinci İsrail hayali darmaduman oldu çöktü, Kürdistan yolunda artık hiçbir gelişme yok. Nasıl çöktü? ABD Suriye’de yenilince. Amerika Suriye’yi yenseydi o zaman Suriye bölünecekti, Suriye’nin kuzeyinde ikinci İsrail koridoru açılacaktı, Kürt koridoru ama açamadılar. Açamayınca Kürdistan hayali tuz-buz oldu. Şu anda Kürdistan hayali artık bir hülyadır. Böyle bir amaca ulaşma şansları bitti, sıfıra indi.
ORTA SAYFA – Uzun siyasi yaşamınıza baktığınızda pişmanlıklarınız var mı?
Doğu Perinçek – Olmaz olur mu, pişmanlık şöyle, hatalarımız var tabii. Devrimci olmaktan çok mutluyum, bütün mutluluğumu devrimcilikte buldum. Sevinçlerim, güzelliklerim, her şeyim, insanlarla beraberliklerim, arkadaşlıklarım, aşklarım, eşimle olan ilişkim, çocuklarım hepsi devrimci olmamın ürünleri. Onun için devrimci olmaktan çok mutluyum. Dünyaya bin kere gelsem bin kere devrimci olurum. Ama Yunus Emre ne diyor, her işim yanlış benim. Yunus Emre gibi bir eren bile böyle diyor. Tabii yaptığı her iş yanlış değildi Yunus Emre’nin ama bu O’nun mükemmelleşme sürecinin bir ürünü. İnsan olgunlaştıkça arkadaki çiğliklerini görür. “Miskin Yunus çiğdik piştik elhamdülillah” diyor ya, yine Yunus’tan gidelim. Bizim de hamlıklarımız, çiğliklerimiz oldu, bir olgunlaşma süreci yaşıyoruz devam ediyor. O bakımdan pişmanlıklar demesek bile geçmişe baktığımız zaman, ben bu işi daha iyi yapardım, daha olgun yapabilirdim bugünkü bilgi ve birikimime göre, dediğimiz tabii birçok olay var.
PKK KONUSUNDA SUÇU KENDİ REJİMİMİZDE ARAMALIYIZ
ORTA SAYFA – Öcalan ile temasınız kesinlikle bu kapsamda değil mi?
Doğu Perinçek – Hayır, o benim cesaretimin ürünüdür. Korkmadığım için o röportajı yaptım. Yanlışları göğüslemedeki kararlılığım nedeniyle yaptım, girişkenliğim nedeniyle yaptım, onu şöyle anlamak lazım; o zaman Kürt yurttaşlarımıza karşı -şimdi geçmişte kaldı ama- baskılar, haksızlıklar, yanlışlar, zorbalıklar oluyordu. Biz bunları göğüsledik. İP’in oralarda çok büyük çabaları olmuştur, o zaman Sosyalist Parti’ydik sonra İşçi Partisi olduk. Orada bir pişmanlık başladı mı, onun ucu zulme karşı boyun eğmeye gider. Biz sonuç itibariyle tabulardan korkmadık ve Kürt’ümüzü kazanmak, ABD’ye İsrail’e kaptırmamak gibi son derece doğru bir bakış açısıyla yaptıklarımızı yaptık. Eğer yapmasaydık şimdi pişman olurduk. Acaba niye denemedik bir denemeliydik, derdik. O doğru bir denemeydi. Gerçekçi de bir deneme.
Suriye’nin de yardımıyla Apo sorunu çözülürdü. Türkiye’nin başındaki Amerikancılar Suriye’deki gerici isyanı desteklediler. O gericiliği desteklemeselerdi Suriye de Apo’yu üretmezdi. Biz burada kendi rejimimizde bu hatayı aramalıyız. Eğer Türkiye’nin başında bulunan Turgut Özal’lar oradaki gerici terörü desteklemeselerdi Apo belası çıkmazdı. Biz bunları gördüğümüz için, ABD gelmeden önce o müdahaleyi yaptık. Ama Amerika tabii bizden daha kuvvetli olduğu için karşı tarafa meyletti. Türkiye’nin başındaki rejim bizim tavrımızı alsaydı, Suriye’ye deseydi ki; ben senin içinde isyanı-terörü desteklemiyorum sen de benim içimdeki terörü destekleme… Bakın bugün de aynı şey oluyor. Bölge ülkeleri işbirliği yaparsa, birbirlerinin terörünü desteklemezse, bölgeye barış gelir, huzur gelir, kardeşlik gelir ve hepsi Müslüman olduğu için elele verirler.
KÜRT SORUNLARINI İLK BEN ANLATTIM
ORTA SAYFA- Kürt sorununun ülkemiz içindeki boyutunda kültürel ve ekonomik meseleler de var…
Doğu Perinçek – Tabii.
ORTA SAYFA – Bunlara dair hiçbir şey söylemiyorsunuz?
Doğu Perinçek –Eskiden hep bunları söyledik. Kimse söylemezken bir tek biz söylüyorduk. 1990’a kadar bir tek biz söyledik.
ORTA SAYFA – Şimdi neden söylemiyorsunuz?
Doğu Perinçek –‘90’da Amerika geldi, tablo değişti. ‘90’a kadar meselenin çözümü içerde eşitlik, kardeşlik, birlikti. Ama şu anda Kürt sorunu Amerika sorunu oldu. Artık tablo apaçık meydanda değil mi? Amerika, benim müttefikim PKK’dır, diyor. PKK da, Amerika gel, diye elini açmış yalvarıyor. PKK sorunu Amerika sorunu oldu. PKK sorunu Amerika sorunu olmuşken kalkıp da, şu haksızlık bu baskı yapılıyor… O baskılar da kalmadı zaten. Evet yapılırken biz yapılıyor, diyorduk. Gidip oraya siper oluyorduk, hayatımızı koyuyorduk. Bunları ilk başlatan benim, PKK değil. Van’da, Nusaybin’de, Diyarbakır’da; hepsinin filmleri var. O zaman haksızlıklara boyun eğmedik ama şu anda çözüm o değil ki. Çözüm Türk-Kürt bütün Türkiye halkının birleşip ABD’ye karşı tavır alması.
ORTA SAYFA – Türkiye siyasetinde ayrılıkçı olmayan ve Kürtlere sahip çıkan bir siyasal hareket eksikliği yok mu sizce, böyle bir odak olması gerekmiyor mu?
Doğu Perinçek – Var işte, biz. Kürtlere sahip çıkmak bugün Türkiye’nin birliğini savunmak. Kürt de öyle diyor, bana sahip çıkmak istiyorsan birliği savun, diyor. Çünkü demokratik haklar açısından çözüldü. Türkiye’de Kürtlere haksızlık vardı, eşitsizlik vardı; hepsi bitti. Bana bir tane somut haksızlık gösterin, bir eşitsizlik gösterin, hepsi tamamlandı bitti. Ayrı bir devlet kurma diyorsanız, onu hiçbir zaman kabul etmiyoruz. Kan-revan içinde kalır bu topraklar ve ne Kürt sağlık ve selamete ulaşır ne de Türkiye’de hiçbir insanda huzur kalır. Ayrılığı kabul etmiyoruz. Bugün Kürtlere sahip çıkmak Türkiye’nin birliğine sahip çıkmaktır. Kürt bunu anlıyor, en önemli şey bu, anlamaya başladı.
Yelda Ataç 19.11.2014